29 Mayıs 2009 Cuma

Küçük Bir yazı

Türkiye İş Bankası'nın resmi web sitesine girdiğiniz zaman sağ tarafta püf noktası denen bir yer var. Hergün güncelleniyor. Genelde bilgisayar ile ilgili küçük ayrıntılar veriyor. Birçok insanın da işine yarayacağını düşünüyorum. Küçük Bir yazı demiştim.:)


Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

24 Mayıs 2009 Pazar

"Sonbaharım burası evlat"

Dün arkadaşlarla Eskişehir'in Çankaya semtinde bir özel huzur evini ziyaret ettik. Bizleri görünce pek sevindiler, zaten hava güzeldi. Bahçede oturduk. Yaklaşık onbeş kişi giden bizler 2şer veya 3er guruplara ayrıldık ve onlarıda yormadan, muhabbet etmeye başladık. Ben uzun zamandır, ileri yaştaki amcalarla veya teyzelerle konuşmamıştım. İlk oturduğumuz masada Rasim amca vardı. "Merhaba amca" dedim, "Nasılsın?" dedim. Ne diyeyim biraz çekindim. Adam yüzü öyle bir güldü ki, tabi bende konuşmaya başladım. Muhabbet güzeldi. Bir ara amca "sen üniversitelisin" dimi dedi. Evet dedim. "Sizin okulda başörtülü kızlar var mı?" dedi. Bende "var" dedim. "Ne düşünüyorsun?" dedi. " Birşey diyemedim. Adam sakallı hacı gibi duruyor. Ne desem ki dedim. Amca güzel yüzüyle bana güldü "Kanun ne ise odur doğru olan" dedi. Tabii bende bir rahatlama, sadece ben değil diğer arkadaşlarımda rahatladı (aynı sitres onlarda da vardı). "Ben, Sivrihisar'lıyım ve çiftçiydim" dedi. O sıra içimden biz okuyoruz bizim gibi okuyan arkadaşlarımız belkide hiç okumamış Rasim amca kadar ileri düşünebilseler ne olur ki dedim. O zaman kalkınmazmıyız dedim içimden.
Başka bir amcanın yanına gittim o komikti baya, Gazi gibi madalyası vardı göğsünde sordum, "1926 doğumluyum" dedi. Kore mi acaba dedim. Tekrar sordum, "yoo dedi Atatürk ve etrafı 6 yıldız, sayim mi dedi" tabi o ara anladım ve cebindenn bana CHP'nin rozetini gösterdi," bildin mi?" dedi. "Bildim amcacım" dedim. "Biz bunu burada takamıyoruz yasak parti ve siyaset belli etmek" dedi. Gülümseyerek, doğrusu da o dedim içimden. 
Ninelerin yanına gittim, onlarda aynı, bir ninem tokolaşırken elimi bir sıktı, maşallah dedim. Sordum " kuvvetin yerinde ninecim, elimi iyi sıkıyorsun" dedim. O da bana "sevilen insanın eli iyi sıkılır oğum" dedi. 
Sonra tek başına oturan bir amcanın yanına gittik, adam 90 yaşında. Öksürüp duruyordu. "Sigaradan" dedi. Bıraktınız mı dedim. " bıraktım keşke daha erken bırakaydım" dedi. Sigara içmediğim için çok mutlu oldum. Amca anılarını anlatmaya başladı, At yetiştiricisiymiş. Benim memleketin ilçesi olan Bafra'da bulunmuş. At yetiştirmiş. Hatta Macaristan'da eğitim bile almış, sertifikaları almadan Alman harbi başlamış. İçinden sormak geldi. "Amca M. Kemal Paşa'yı gördün mü hiç?" Gururla elini kaldırdı ve parmaklarıyla birlikte "üç defa" dedi. At yetiştirme tesislerini ziyaret etmiş oradan, biraz onu anlattı. Bizde zevkle onu dinledik.
Zamanımız artık bitiyordu. Daha çok nine ve dedelerle görüştük (birbirlerine nine - dede diyorlardı). şimdi hatırladıklarım bu kadar. Oradan ayrılırken, amcanın biri ile görüştüm. "Delikanlı" dedi.  " Bu memleket size emanet, bugün biz emekliyiz sizde öğrenci. Öğrencilik bir gün bitecek ve bayrak sizde olacak" dedi. "Dürüst ol, mert ol, yiğit ol, işte o zaman seni kimse bileğini bükemez" dedi. Biz giderken onlara son bir kez daha baktım. Her şey normalmiş gibi kendi aralarında muhabbet etmeye devam ettiler. Onlar huzurluydular ya da öyle görünüyorlardı. 
Okul okumak bazen insanlığımızı kaybettiriyor. Okumanın zararı yok tabi, kibirleniyor, gururlanıyoruz. Ama aslında kendimizi kandırıyoruz. Bizi onlar bu dünya da var ettiler. Aklıma annem ve babam geliyor onlara bakmak boynumun borcu, peki bana birşey olsa benim çocuklarım onlara iyi davranacak mı? Bunlar aklımdan geçmedi değil. Annem ve babam sizleri çok seviyorum.

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

22 Mayıs 2009 Cuma

ABBA


Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Evrim Diyolar


Bugün Google'un sayfasında bunu gördük, ben Evrim'e inanmıyorum. Çünkü bu konu hakkında pek birşey bilmiyorum. Bilmediğim bir konu hakkında inanıyorum demek, özentilik, yalancılık bana göre sahtekarlık olur. Hacılarla, hocalarla da, birşey bilenlere doğrudan da inanmam. Ama aklımı kemirmiyor değil. Üç hafta sonra Samsun'da olacam ve ilk işlerimden biri, dershaneme gidip, Yeliz Hocamı görecem (kendi biyolog, OMÜ'de doktora yapıyordu.) . Çok sever evrimi, bununla ilgili kaynaklar da gösterir ve merak ettiklerim bir nebze çözülür gibi geliyor bana. Ne diyelim; araştıralım beyler...

Kaynak; Google

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

19 Mayıs 2009 Salı

19 Mayıslar


Bugün Atatürk'ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı, bayramınızı kutlarım arkadaşlar. Klişe bir laf olan "Atam izindeyiz":) . Peki biliyormuydunuz bu bayramın tarihi ne zamana dayanıyor. CNNTÜRK belgesel videolarında bir belgesel mevcut bu konuyla ilgili, izlemenizi tavsiye ediyorum. Aşağıda linkini veriyorum. 


Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

18 Mayıs 2009 Pazartesi

Sahne Beyoğlu


Tiyatro sanatçıları ve emekçileri,  ‘Türkiye’de yargının siyalaşması, bilimin ışığının karartılması aydın onurunun çiğnenmesi, laik cumhuriyetin tehlikeye girmesi, çağdaş eğitimin darbe yemesi’ gerekçesiyle ve ‘yaşanan son gelişmelere duyarsız kalmadıklarını göstermek’ için Beyoğlu’nda yürüyüş yaptı.

Kaynak: Radikal

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

17 Mayıs 2009 Pazar

Sessizlik İyidir


Sessizlik iyidir başlığı aslında bir mektubun adı aslında mektup serilerinin adıdır. Thomos PAINE'in efendisi George WASHINGTON'a Amerikan Devrimi'nden önce İngilizler alehinde, bağımsız Amerika için yazdığı mektup. Bu mektupların bazıları Avrupa'dan yazılmış bir kısmında Amerki'da yazılmıştır. Bu mektuplarda şifreli ve sadece George WASHINGTON'un ve Thomas PAINE'in aralarında anlaştığı dilden karşılıklı olarak yazılmış mektup serileridir.

Mektupların bir kısmı orjinal metni ile İngilizce metni ile aşağıdaki linktedir.

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

15 Mayıs 2009 Cuma

Martıların Dilini Bilmek

Martıları bir çoğumuz biliriz boğazdan veya İzmir Körfezi'nden ama dillerini bilmeyiz. Şimdi soracaksınız ne diyor yine bu diye?

Genelde onları Boğaz'ın kenarında, vapurda karşıdan karşıya geçerken attığımız simitlerin peşinde kanatlanırken görüyoruz. 

Geçen gün hatırlar mısınız bilmem, Sıcak Saatler dizisinin Remzi Babası vardı. Martıları vardı. Beykoz sahiline iner, karşısında Rumeli Hisarı'na doğru uçuşan martılara ekmek atardı. Güzel güzel de konuşurdu. Kafasını bu şekilde dağıtırdı, birde yanına dostları gelirdi. Muhabbet kral olurdu. Valla bizimde öle bir Remzi babaya ihtiyacımız var. Ülke olarak ihtiyacımız var, Behiç Babaya, Süleyman Babaya, Paşa Babaya...

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

Zum olmak

Evet şu vakit zum durumdayım, evime geldim Begüm'e belki bu yazıyı yarın görünce sinirlenecem. Neden böle bir şey yazdım diye. Ama şu bilinmeliki insan olan haliyle bir şeyler üretmeli ve oluşturmalı. Geçen gün azarını çok yediğim(topografya stajında) bir hocam vefat etti. Severdim hocamı. Cenaze törenine gittim. Şunu anladım ki iki günlük dünya seni kıran, sana zarar veren her kimse haklı olsanda kimsenin kalbini kırma arkadaş. Kırılan sende olsan, insanlığını kaybetme. Sevgiler saygılar...

7 Mayıs 2009 Perşembe

Kazandık!

Merhabalar, 2023 takımı olarak katılarak, teşrif ettiğimiz boundc öğrenci çelik köprü yarışması'da 12. olduk. Tahminim o yöndeydi; 12 veya 13 dedim. Olduk onikinci. Keyfim iyi, moraller iyi. Onikinci olduğumuzdan değil. Keyfim yerinde artık, tabi sonuncu olmadık ama ben Dilber Sultan'ın yanında, kardeşim, kuzenlerim, dostların yanında... kalemdeyim huzurluyum. Eskiyen şehirde okulu bitirip, yolumu çizmek istiyorum(Yol dedik de Demirel'in bir hikayesi geldi aklıma 12 Eylül'den sonra mahkemelerle uğraşırken, kapanan Adalet partisi yerine bir parti kurmayı düşünüyorlarmış. Parti kurmaylarıyla bir otomobilde düz bir yolda giderken akıllarına "Doğru yol" gelmiş. Yol dediğim o) Dişim sızlıyor onu garanti kapsamına sokmak istiyorum. Bu sıralar bloguma daha da önem verip, kişiselleştirdiğim bu sayfayı yeniden renklendirmek istiyorum. İnşaat, Demiryolu, Bilim, Siyaset, Tarih...

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

3 Mayıs 2009 Pazar

Avro - Dolar

Krizli ortamda komik geldi, sizlerle paylaşim dedim...

Kaynak: Milliyet

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~