5 Kasım 2008 Çarşamba

~çpa~

Bu günlerde kafam biraz karışık, nedeni benim için çok basit bu yaşta bu kadar sorumluluk...
Diyeceksiniz " daha naptın be?" büyüklerin lafıdır bu, her zamanda küçüklere söylenerek çocuklarda "hımmm daha biz bişe yapmadık, ben daha küçük işiyom, büyümedim" dedirtirdi hep. Ama şu gerçek Mayıs 2008 den beri Çarşamba' nın 3. Cilt 141 nolu alilesi bir dalı olan ailemin gündeminde. Kısacası bir hukuk mücadelesi, ama anlamsız. Başta Turhan ağbi olmak üzere hepimizi güldüren ve sonrada aptal yöneticilerin atadığı bir savcının aptalca anlamsızca iddia ettiği, bir şey... Şeyin şeyi arkadaş!
Kafam meşgul babam yasaklı bir lider gibi. Düşünemiyorum, komik ya; hem de devletin bize yaptığı en büyük şaka. Bir de şikayetçi ortada olsa, bir girdi. Sonra ara da bul... Aptal bürokrasi, kaç gündür kendi kafamı dağıtmak için olup olmadık şeylerin sayısı yok artık. Tanrıdan tek dileğim bu anlamsız durumdan kurtulmamızdır. Hep savunduğum bişe vardır "Çözümsüzlük çözüm değildir" diye. Ben demedim ama katılıyorum bu söze. Gözlerim yanıyor. Stresten hergün anlamsız spor yapıyorum, koşu yapıyorum. Sıkıntı büyük. Ama dün ve bugün diksiyon hocamın bana dediği gibi " Sen her zaman pozitifsin, her zaman bir arkadaşım gibi gülüyosun" dedi. En azından dik duruyorum. Babamdan öğrendiğim güzel şeylerden biri. Babam dedim kısaca bahsedim, kendisi çok iflas eden cici babalardandır. Ama hep ertesi günü, kalkıp balkonda komşuları kızdıran bir mangal, yanında bir çoban salata. O salatanın tadı sadece bir babam bir de başka güzel,büyük bir el veriyor o lezzeti. Babamı çok özledim. Onun yanında olmam gerektiğini hissediyorum. Babam hep beni ve kardeşimi severek, motive olurdu ve şükrederdi. Şimdi napıyor.
Babamın dediği bir şey vardı, onu da ona dedem söylermiş küçükken "evlat sahibi ol anlarsın" diye. Babam ben seni anlıyorum. Çocuğum yok ama, babam yanında olmak çok isterdim, seni çok seviyorum. Her şey iyi olacak...
Çetin Poyraz ALPER ~çpa~