27 Şubat 2008 Çarşamba

YETER ARTIK!

Merhaba arkadaşlar ben Samsunluyum ve maden mühendisleri odasındaki arkadaşlarımın bana göndermiş olduğu mailli sizlerle paylaşmak isterim. O bölgede kurulu iki ünite mobil santral var zaten bide termik santralin kurulmasıyla Samsundan çok Çarşamba ovası kirlenecek tarımı nispeten yok edecektir...

Bir şirket tarafından Samsun-Tekkeköy‘de kurulmak istenen ithal kömür santralına Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından lisans verilmesi kararına karşı, işlemin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI ve İPTALİ, Elektrik Piyasası Kanununun 4. maddesi ile 17. maddesinin (b) fıkrasının iptali için somut norm denetimi yolu ile ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI istemi ile Odamız tarafından dava açılmıştır.

İthal kömüre dayalı termik santral kurulmasına lisans vermiş olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, yapısı itibarıyla Anayasaya aykırı olan bir kurumdur. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu yetkilerini ve dayanağını Elektrik Piyasası Kanunu‘ndan almaktadır. Elektrik Piyasası Kanunu‘nun 4. ve 17. maddeleri Anayasamızın 6, 7, 8, 9, 123, 166. maddelerine aykırıdır. Bu nedenle EPDK‘nın yetkilerini almış olduğu, Kanun maddelerinin iptali için Danıştay tarafından Anayasa mahkemesine başvuruda bulunulması tarafımızca talep edilmiştir.

Ülkemizde planlama eksikliği sonucu, yeterli yatırımların zamanında yapılmaması nedeniyle elektrik üretiminde doğal gazda dışa bağımlı duruma gelinmiştir. Bu durum DPT ve Başbakanlık raporlarında da defalarca dile getirilmiştir. Üretimin talebi karşılayamaması sonucu ortaya çıkan sıkıntılara günlük çözümler üretme telaşı ile birlikte, 1990‘lı yıllardan başlayarak bir çözüm olduğu düşünülerek başvurulan doğal gaz santrallerinin günümüzde yarattığı sorunlar ortadadır. Ülkelerin artan doğal gaz talepleri, bazı ülkelerin doğal gaz konusunda tekel haline gelmeleri, uyguladıkları keyfi kesintiler, al ya da öde gibi uygulamalar nedeni ile yeteri kadar doğal gaz alamama sıkıntısı herkes tarafından bilinmektedir. Ayrıca yükselen doğal gaz fiyatları da elektriğin % 50‘sinin doğal gaz ile üretildiği ülkemizde elektrik fiyatlarının sürekli yükselmesine neden olmaktadır. Ülkemizde yeteri miktarda doğal gaz üretilememesine rağmen günü kurtarma projeleri sunucu doğal gaz santrallerine sarılmanın sıkıntısını ülkemiz halen yaşamaktadır. Yeni bir günü kurtarma projesi olan ithal kömüre dayalı santral kurma çalışmalarının da çözüm olmayacağı ve başka sorunlar yaratacağı bilinmektedir.

Ülkemiz, 2007 yılında petrol ve doğal gaza 34 milyar $ ödemiştir. 2007 yılında 62,8 milyar $ olan, cari açığımızın % 45,3‘ü enerjiden kaynaklanmıştır. Dava konusu ithal kömüre dayalı elektrik üretim lisansının verilmesinin ardından gelecek olan ithal kömür ile elektrik üretecek santrallerin dış ticaret açığını artıracağı ortadadır. Dış ticaret açığının karşılanamaması sonucu, 2001 krizi benzeri bir ekonomik sıkıntının yaşanması durumunda, bu defa ekonominin yanı sıra, ülkenin elektrik üretiminin de çöküşle karşılaşabileceği bilinmelidir.

İthal kömüre dayalı santral izni verilmesi, yerli enerji kaynaklarının kullanımının önünü kapatmaktadır. İdarenin vermiş olduğu kararlarda ve yapmış olduğu işlemlerde kamu yararına uygun hareket etme gereği bulunmaktadır. Ülke kaynaklarının öncelikli kullanılmasını öngörmeyen, ülkeyi enerji üretiminde daha fazla dış kaynağa bağımlı hale getiren bu kararın, kamu yararına uygun olmadığı ortadadır.

TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASIYÖNETİM KURULU
20 Şubat 2008, Ankara
Teşekkür Ederim...

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

20 Şubat 2008 Çarşamba

Döner Be Mustafam Viyanadan

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa (1634/16355 – 25 Aralıkk 16833) Osmanlı padişahı Avcı Mehmett zamanında 3 Kasım 16766- 15 Aralıkk 16833 tarihleri arasında yedi yıl bir ay oniki gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlıı devlet adamıdır. II. Viyana Kuşatması ile özdeşlemiş olan sadrazamdır ve kuşatmanın hüsranla sonuçlanması üzerine idam edilmiştir.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Avusturya seferine çıktıktan sonra diğer önde gelen paşalarla savaş divanı kurup Yanıkkale (bugün Macaristan sınırları icinde kalan Győr-Moson-Sopron şehri) mi yoksa Viyana üzerine mi gidilmesini tartışmıştır. Birçok paşanın bu sene Yanıkkale'nin alınıp seneye daha iyi hazırlanılarak Viyana'nın üzerine gidilmesi fikrine karşı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana üzerine gidilmesine karar vermiştir ve bunun üzerine Osmanlı ordusu Viyana'yı kuşatma altına almıştır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın amacı şehri vire (teslim) ile ele geçirmek böylece yeniçerilerin şehri yağmalamalarını önleyerek Viyana hazinelerini korumak idi. Böylece kuşatma uzadı. Bu da Polonya kralı Jan Sobieski komutasındaki haçlı ordusunun vakit kazanarak Viyana'nın imdadına yetişmesine sebep oldu. Haçlı ordusunun Viyana önlerine gelmesi üzerine askerleri siperlerden çıkararak kuşatmayı kaldıran sadrazam, savaş pozisyonu aldı. Haçlıların ilk saldırısı üzerine Osmanlı hatları yarıldı ve askerler kaçmaya başladılar. Bunun üzerine sadrazam ordunun tüm ağırlıklarını geride bırakarak Belgrad'a çekildi. Viyana bozgunu üzerine Sultan IV. Mehmet bir hatt-ı şerifle kapıcılar kahyasını Belgrad'a göndererek Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'yı idam ettirdi.


Atatürk'e göre Kara Mustafa Paşa
Yıl 1933, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Ankara Konservatuvarını gezmektedir. Bir sınıfa girer, ders tarihtir, konu da Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın 2. Viyana Kuşatmasında aldığı yenilgidir. Öğretmen Merzifonlu ile ilgili olumsuz sözler kullanmaktadır. Paşanın bozguna uğradığından ve Osmanlıların bundan sonra gerilemeye, toprak yitirmeye başladığından söz etmektedir. Mustafa Kemal, öğretmenin bu sözlerine sinirlenerek: “Öğretmen Bey, Öğretmen Bey! 173.000 kişilik bir orduyu İstanbul’dan alıp Avrupa’nın göbeği olan Viyana önlerine götürmek her komutanın yapabileceği bir iş değildir. Bu büyük tarih olayını, o büyük adam gerçekleştirmiştir. Viyana’yı birde dünyaca ünlü Padişah, Kanuni Sultan Süleyman kuşatabilmiştir. Merzifonlu onun derecesinde büyük bir adamdır. Siz nasıl olura böyle bir başkomutanı kötülersiniz? Gençler! Merzifonlu değerli bir komutandır. Bunu böyle biliniz. Bu şekilde yenilenler, yenik sayılmazlar.” demiştir.

Kara Mustafa hakkında Yorumlar:
Kara Mustafa Paşa tarafından idam ettirilen, Budin Beylerbeyi Koca Arnavut Uzun İbrahim Paşanın idam öncesi sözleri: “Padişah, yenilgi ve bozgun nedeniyle böyle güçlü bir Sadrazamı öldürülerek cezalandırmayı sakın düşünmesin. Bu işin iyi bir şekilde sonuçlandırılması yine onun güçlü yönetimine verilmelidir. Çünkü, çevresindeki ve yönetimindeki pek çok makam sahibine ancak o sözünü dinletebilir. Gayretli bir Sadrazamdır. Ondan başka hiçbir Sadrazam bu karışıklığın ve düşman saldırılarının önünü alamaz.”

"Cevdet Paşa"da Kara Mustafa Paşanın öldürülmesini şöyle değerlendirmektedir: “O zaman düşmanları, eğer Sadrazam Kara Mustafa Paşa yaşarsa gelecek yıl yanlışlarını düzeltir, bu yenilgiyi düşmana ödetir ve parlayıp yükseklerde uçar, bizde onunla baş edemeyiz.” Düşüncesiyle onu katlettirdiler. Ama böyle bir devlet adamının yerini kimin doldurabileceğini düşünmediler. Kişisel kin ve çıkarlarını devlet çıkarlarından üstün tuttular. İhanet ettiler. O da sonuçta bir insandı. Yanlışları olabilirdi. Öldürülmesi ise daha büyük bir yanlıştır.”

Edirne’deki mezarın kitabesinde şunlar yazılıdır:
Ser-I Serdar-ı Ekrem Sadrazam Mustafa Paşa
Edip rihlet cıvar-ı evliyada eyledi meva
Kusuru yoğ iken say-ü gazade min vech-i nevan
Şehidü hem sait oldu firdevs-i ebed sükna
Türkçesi: Başkomutan, Sadrazam Kara Mustafa Paşa, çevresini ermişlerin sardığı bir makama gitti. Çok çaba gösterdiği savaşta yaptıklarından ötürü suçu yokken öldürüldü. Şimdi ebediyen kalacağı, Cennetin Altıncı Bahçesinden sesi duyulan bir şehir oldu. Kara Mustafa Paşanın Kişiliği.


Kaynak; Goodwin,Jason-Lord of the Horizons (Kitap)
Teşekkür Ederim...
Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

18 Şubat 2008 Pazartesi

ANKARA - İSTANBUL HIZLI ŞİMENDİFER PROJESİ

Merhaba arkadaşlar ben bir demiryolu hayranıyım ve sizlere ülkemizin en büyük projelerinden biri olan Ankara-İstanbul hızlı tren hattını tanıtmaktan onur duyarım...
ANKARA-İSTANBUL HIZLI TREN Projesi nedir?
Hızlı Tren Projesi, Ankara-İstanbul arasındaki mevcut hattan bağımsız 250 km/saat hıza uygun, tamamı elektrikli, sinyalli yeni çift hattı hızlı demiryolu yapımını içermektedir.
Projenin toplam uzunluğu 533 km . olup, Projenin kesimlerini ;
• Ankara-Sincan ( 24 Km .)
• Sincan-Esenkent ( 15 Km .)
• Esenkent-Eskişehir ( 206 Km .)
• Eskişehir - Inönü ( 30 Km .)
• İnönü-Vezirhan ( 54 km )
• Vezirhan- Köseköy 104 Km .)
• Köseköy - Gebze ( 56 km ) oluşturmaktadır.
44 km ' Lik Gebze-Haydarpaşa kesimi ise Marmaray projesi ile yüzeysel metroya dönüşeceğinden Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi'ne dahil edilmemiştir.

Proje kapsamında ayrıca Ankara Hızlı Tren Garı inşası ve 10 set hızlı tren temini işleri yer alıyor.


PROJENİN AMACI

• Ankara ve İstanbul arasında çift hatlı, elektrikli, sinyalli, 250 km hıza uygun hızlı demiryolu inşa edilerek hızlı, konforlu, güvenli bir ulaşım imkanı yaratmak

• Yolcu taşımacılığında yaklaşık % 10 olan demiryolu payını % 78'e çıkartmak.

• Ankara-İstanbul arasındaki seyahat süresinin azaltmak

PROJENİN YAPILMASI İLE NELER GERÇEKLEŞECEK

• Karayolu, demiryolu ve havayolu trafiği açısından en yoğun yolcu ve yük aksı olan Ankara- İstanbul hattında demiryolunun rekabet şansı artarak, yolcu payı %10'dan %78'e yükselecek

• Ankara-İstanbul hattında, demiryolu ile ortalama 7 saat, karayolu ile 5-6 saat, havayolu ile merkezden merkeze ve servis araçlarını kullanmak koşuluyla 3-4,5 saatlik seyir süresi Esenkent- Eskişehir kesiminin devreye girmesiyle;

• Ankara-İstanbul 4-4,5 saate,

• Ankara-Eskişehir l saate inerken,

• Ankara-İzmir hattındaki seyahat süresi de kısalacak

• Esenkent-İnönü ve İnönü-Köseköy'ün, her iki etabın 2008'de devreye girmesiyle;

• Ankara-İstanbul 3 saate,

• Ankara-Gebze 2 saat 30 dakikaya inecek.

• Seyahat süresindeki bu önemli zaman tasarrufu, kentleri adeta birbirinin banliyösü haline ge­tirecek, eğitim ve iş gibi zorunlu nedenlerle farklı kentte ikamet edenlere günübirlik gidip gelme fırsatı sunacak.

• Kentler arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel etkileşim artacak.

• Marmaray ile entegre edilerek, Avrupa'dan Asya'ya kesintisiz yolcu taşımacılığı yapılacak.

• Diğer hızlı tren projeleri de devreye girdiğinde, ülkemizin önemli hatlarında hızlı tren ağları oluşacak.

• Mevcut hattan ayrı olarak inşa edilen çift hatlı hızlı tren hattı, yük ve diğer trenler için korunan mevcut hattın kapasitesini artıracak, bu diğer hatlara da olumlu yansıyacak.

• Her geçen gün kentleşme oranı artan, sanayileşen ülkemiz çağdaş toplu taşıma araca olan hızlı trenle, 21. yüzyıla, "Yeni Demiryolu Çağı"na önemli bir adım atmış olacak.

• Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde olan ülkemiz, ulaşım altyapısıyla da bu sürece hazırlanmış olacak.

• Toplu taşımada en çağdaş taşıma sistemi olan, petrole bağımlı olmayan, yapım maliyeti düşük, kullanım ömrü uzun, otoyollara göre daha az arazi kullanan, çevre kirliğine yol açmayan demiry­olunun, çağı yakalamasıyla birlikte rekabet gücü ve ulaşım payı artacak; dengeli ulaşım sistemi, ekonomiden sosyal kültürel hayatımıza kadar birçok olumlu etkiler yapacak.

• Hızlı tren çağı ile önü açılan demiryolları geliştikçe, Türk halkı demiryolu ulaşım sistemini daha iyi tanıyacak ve ona sahip çıkacak.

Türkiye yüksek hızlı tren işletmeciliği yapan Avrupa'da 6. Dünya'da 8. ülke olacak...

Kaynak; TCDD
Teşekkür Ederim...
Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

13 Şubat 2008 Çarşamba

FIRAT'IN EN BÜYÜK ALTIN KELEPÇESİ; ATATÜRK BARAJI

Merhaba, daha öncede ki yazımda ( Haran'a Su Geliyor) Gap projesinden kısa bilgi vermiştim ve daha geniş bilgilerle ilerleyen günlerde yayınlayacağımdan söz etmiştim. GAP ın kilit anahtar gibi rol oynayan Atatürk barajı ve onun kısa özgeçmişinden bahsetmek isterim...
Atatürk Barajı, Şanlıurfa ve Adıyaman illeri arasında, Fırat Nehri üzerinde kurulu olup, enerji ve sulama amaçlıdır. 1983 yılında inşaatı başlamış olan baraj 1992 yılında işletmeye açıldı. 8 türbine sahip barajın yüksekliği 169 metredir. 2400 MW gücüyle yıllık 8900 GWh elektrik üretim kapasitesine sahiptir.
Kaya dolgu tipinde bir barajdır. Gövde hacmi 84 500 000 m³ tür. Dış yüzeyi kaya içi kil ve topraktır. Baraj gölünün baskısı ile ilk inşaasındaki yüksekliği 10 metre kısalmıştır.
GAP Projesi içinde, Karakaya Barajının l80 km mansabında, Şanlıurfa ilinin Bozova ilçesine 24 km uzaklıkta Fırat Nehri üzerinde kurulan baraj.
İnşaatına; 4 Kasım l983 tarihinde başlandı. l994 senesinde bitirilmesi planlanan baraj; sulama ve enerji elde etmek maksadıyla yapılmıştır. 2400 megavat, yılda 8.9 milyon kilovatsaat elektrik enerjisi üretecek kapasitededir. 84.4 milyon m3 kaya ve toprak dolgu ile, dolgu hacmi bakımından bugüne kadar dünyada inşa edilen barajlar arasında beşinci sıradadır. Meydana gelen göl alanı 817 kilometre karedir. Yıllık ortalama su akışı 26.654 milyar metreküptür. Toplam su depolama hacmi 48.7 milyar metreküptür.
Her bir grupta; gücü 300.000 kilovat olan 8 adet türbün jeneratör bulunmaktadır. 25 Temmuz 1992'de bu 8 üniteden ikisi hizmete açılmıştır. Halen inşaatı devam eden Şanlıurfa Tünelinin de tamamlanması ile, Şanlıurfa, Harran, Mardin, Ceylanpınar, Siverek-Hilvan ovaları ile beraber l.43 milyon dönüm arazi sulanır hale gelecektir.Temelden yüksekliği l69 metredir. Nehir seviyesinden yükseklik bakımından minimum su kotu 513, ideal su kotu 526, maksimum su kotu ise 524 metreye ulaşır. Barajda elektrik üretimi için derinliğin en az 133 metre olması lazımdır. Baraj duvarının boyu 1644, eni ise 15 metredir.
Atatürk Barajı, tamamen Türk işçi ve mühendisinin emek ve alınteriyle gerçekleştirilmiştir. Bu dev barajın gövdesi 80 ay gibi kısa bir zamanda bitirilmiştir.

Kaynak; VİKİPEDİ

Teşekkür Ederim...

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

11 Şubat 2008 Pazartesi

Manş Tüneli (Euro Tunnel)

Merhabalar, bilgi varsa onu belgelemek kadar güzel bir durum var mı? Bir sene sonra bu bloğuma bakacam ve neler yaptım yapmadım kendim için bil hassa ölçülendirme değerinde olacak 2009 Ocağa kadar neler öğrenirsem kardır...
Konumuza gelelim; Evet manş tüneli Avrupanın bir parçası olan Britanya adasını Avrupaya, manş denizi altında dünyanın en uzun ve maliyeti hayli pahalı (21 Milyar Dolar) tüneli.

Bu tünelin yapımı fikri önceleri 19 yy başlarında bir Fransız mühendis tarafından Napolyonun huzuruna sunulmuş fakat devrin koşulları ve özellikle o tarihlerde Napolyon (Fransa) ile İngiltere düşman iki ülkeydi bu yüzden proje ertelenmek zorunda kaldı. 1887 yılında proje yeniden ele alınmış ve hatta kazı işlemlerine de başlamıştı. Fakat İngiliz basını yaptığı propagadalarla bu tünelin yapımı durdurulmuş. Başlayan Birinci ve İkinci Dünya savaşlarından dolayı epeyce ertelenmiştir.



1961 yılında tekrar ele alınan proje İngilterenin Avrupa Birliğine girmesiyele hız kazanmış nihayet 1987 yılında resmen başlamıştır. Maliyet hesapları düşünüldüğünde hayli yüksek olan tünel İngiltere ve Fransa devletlerinin desteği ile ve birçok bankadan alınan kredi sayesinde başlatılmıştır.
Tabiki bu devasa tünelde işlerin çabuk bitmesi gerekiyodu ve dünyada ilk kez denenen bir yolla Fransadan ve İngiltere tarafından "köstebek" adlı delici dev matkaplarla yapıldı. Bu delici matkaplar ise Almanyada yapıldı kısacası bu tünelin yapımında birçok Avrupa ülkesinin katkısı vardır bu yüzden bu tünele EUROTUNNEL de denmektedir. Şimdi bizde bu dev delici matkapları Marmarayda kullanmaktayız (Marmarayda hem batırma tünel hem de delme tünel teknolojisini kullanmaktayız ve bizim yapacağımız belki dünyanın en uzun tüneli olmayacak ama en derin su altı tüneli olacak).


Manş Tüneli 20 yüzyılın mühendislik harikalarından biridir. 14.000 işçinin görev aldığı bu projede, milyonlarca metrik tonluk taş, toprak ve çamurun atılması için son derece gelişmiş kazı makineleri kullanılmıştır.Bunlardan devasa iki kazıcı. Her biri bir lazer ışını yardımıyla yönlendirilmiştir. Kanalın üç buudlu haritasını hafızalarında saklayan bilisayarlar, lazer ışığının geliş açısını sürekli kontrol etmişlerdir. Bu makineler günde karşılıklı 35 metre tünel açmış ve açılan yerlere beton bloglarla kaplamıştır.

İngiltere'yi Avrupa ile birlestirme amacli tunelin inşaatı 1987'de başlamış ve 1990'da tamamlanmistir. Fransa ve İngiltere projeyi yarı yarıya paylaşmıştır.
Yapı üç tunelden olusmaktadir. Bunlardan ikisi trenyolları için yapılmıştır ve 7.6m lik bir çapa sahiptirler. Ortadaki tünel ise acil durumlar, bakım ve havalandırma olarak kullanılmaktadır. Bu tünel 4.8m lik bir çapa sahiptir. Tüneller deniz yatağının 45m altında inşaa edilmiştir. Bugün Fransa-İngiltere arasi seyahat etmekte olan trenler 160km/h gibi bir hizla tunelden 20 dakika'da geçmektedirler.
Tünel kullanima açıldığında sadece bir yil sonra ilk testine tabi tutulmustur. Fransa'dan gelen trenin yaptiği kazada, 30 kişi tünelde kapali kalmış fakat tasarımın başarısı sayesinde kurtulmuslardir.

Tünelin bulunduğu bölge: Folkestone, İngiltere- Sangatte, Fransa

Maliyet: 21 milyar $

Teşekkür Ederim...

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

1 Şubat 2008 Cuma

Microsoft2a bak sen; Yahoo için 44.6 milyar $ teklif etti



Dünyanın en büyük bilgisayar yazılımcısı Microsoft, internet arama motoru Yahoo'yu satın almak için 44.6 milyar dolar teklif etti.
İnternet servis piyasasında rekabet gücünü artırmayı hedefleyen Microsoft'un bu amaçla Yahoo'nun hisse senetleri için, hisse başına yüzde 62 prime tekabül eden 31 dolar fiyat önerdiği bildirildi.
Kaynak;
CNN TÜRK

Teşekkür Ederim...

Çetin Poyraz ALPER ~çpa~

İnternet Kafeleri Bekleyen Son İNTERNET EVİ

Evet uzun zamandır bi çoğumuzun tahmini olan her evde bilgisayar ve geniş bantlı internetin, evlere birer televizyon gibi girecek diyorduk ama ne zaman sorusu aklımızı takılıyodu. 2000 yıllara internet kafelerinin yaygınlaşmasıyla başladık 2010 da ise bu kafelerin ticari anlamda sona gelindiğine benziyor. Bugün Türktelekomun internet sayfasında okuduğum duyurularda aldığım bilgiyi sizlerle paylaşmak isterim. Türktelekom 850 ilçede 20 Milyon YTL bütçe ayırarak, İnternet Evleri açmaya başladı. İnternet Evi ne mi arkadaşlar? Bildiğimiz İnternet Kafe ama tek farkı ücretsiz olmaları, yani artık kısa işlemlerimizi sokakta halledebileceğimiz Acil İnternet Servisi

Orjinal metni sizlere sunarım;

Türk Telekom her ilçeye “Internet Evi” kurmaya devam ediyor
Üsküdar Internet Evi, kullanıcılarını bekliyor

2007 yılında başlatılan “Her ilçeye bir Internet Evi” projesi kapsamında 850 ilçede birer internet evi kurmak üzere yola çıkan Türk Telekom, 31 Ocak 2008 tarihinde İstanbul Üsküdar Internet Evi’nin açılışını gerçekleştirdi. Toplam
20 milyon YTL’lik kaynak ayrılan proje bu yıl da hızla devam ediyor.

Türkiye’de internet kullanımını yaygınlaştırarak bilgi toplumunun temellerini atmayı hedefleyen Türk Telekom, 2007 yılında başlattığı projeyle her ilçede ortalama 20 adet tam donanımlı bilgisayar ve genişbant internet erişimi içeren birer “Internet Evi” kurmayı amaçlıyor. Türk Telekom, Ulaştırma Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürlüğü, İl Müdürlükleri, Kaymakamlık ve Belediyeler ile işbirliği içerisinde yürüttüğü projeye yönelik çalışmalarına 2008 yılında da hızla devam ediyor. Türkiye’nin 850 ilçesinin her birinde “İnternet Evi” kurulmasının amaçlandığı proje için yaklaşık 20 milyon YTL’lik kaynak ayrıldı.

Türk Telekom’un yurt çapında gerçekleştirdiği bu proje çerçevesinde, Üsküdar Belediyesi Bulgurlu Bilgi evi içersinde kurulan Üsküdar Türk Telekom Internet Evi, 30 bilgisayar ile ücretsiz internet erişimi sunmaya başladı.

Türkiye’nin telekomünikasyon devi Türk Telekom, eğitime katkı sağlayan ve özellikle Türkiye’de bilgisayar okuryazarlığını ve internet kullanımını artırmaya yönelik projelere tam desteğini sürdürüyor. Şirket, 2006 yılında başlattığı “Eğitime Tam Destek” kampanyası ile iki sene içinde toplam 200 milyon YTL’lik yatırımla Türk eğitim sisteminin gerek maddi büyüklüğü gerekse coğrafyaya yayılma bakımından en kapsamlı yatırımlarından birisine imza atmıştı. Böylece Türk Telekom, 2 yılda toplam 70’e yakın okul ve eğitim tesisi ile yaklaşık 40 bin öğrenciye etkin eğitim imkanı sağladı.

Türk Telekom’un internet evi girişimi sayesinde Türkiye’nin her ilçesinde herkesin kullanımına açık birer internet erişim noktası hizmete açılmış olacak.


Çetin Poyraz ALPER ~çpa~