Bugün berbere gittim, üç senedir Berber Hasan'ın müşterisiyim. Küçük bir dükkan mutfağımızdan bile küçük ama insanları sevecen, nazik, kibar. Sürekli müşteri memnuniyeti, tabi işin içinde para var ama olsun, ben sevdim. Birde ben ilk gittiğimde oranın ortaklarından Çetin abi vardı. Adaştık, güzelde traş ediyordu birde diğer berberlere göre fiyatları uygundu. Sonra Çetin abi ortaklıktan ayrılmış sebebini bilmem beni de ilgilendirmez zaten.
Bugün gittim Aydın abi var orada gel dedi. Naber, Nasılsın sorularından sonra, traşa başladı. "Her zamankinden mi?" diye sordu, her zaman sorar ve benim de hoşuma gider, müşterisine değer verdiği belli. Konuştuk, bıyığımdan başladık okula kadar gittik. " Sakal traşıda edim mi?" dedi ben de aynaya baktım bıyıkta var, havamda:) "olur" dedim. Normalde yaptırmazdım çünkü evde traş ederim, fazla para ödemem diye düşünürdüm. Usturayı hazırladı, yüzümü köpükledi. Sıra usturadaydı, yavaştan yavaştan kesmeye başladı. Ama bir tuaflık vardı. Haberlerde Ergenekon işleniyordu. Devlet millet düşünürken. Aklıma İsmet Paşa geldi. O Eskişehir-Kütahya savaşlarından sonra Sakarya doğusuna çekildiğinde Sakarya Meydan Savaşı için hazırlık yapıyormuş. Bir ara traş olmak için berberi yanına çağırmış ve traş olmaya başlamış. O sırada yaverlerinden biri "Paşam düşman Sakarya doğusuna harekete geçti" demiş. Paşa gerekli emirleri vermiş ve traşına devam etmiş. Fakat berber biraz korkmuş bu durumdan, o anda paşa anlamış "sakin ol sakin"demiş. Çünkü adam titremeye başlamış, elinde ustura, ustura altında koca paşa, Tabi bu durumdan paşada korkmuş olmalı ki o lafı ediyor.
Benimde bugün ustura altındayken aklıma geldi bu hikaye, bir ara bende korktum. Dedim ki içinden aman Aydın abi dedim. Adam istese... korktum bir ara. Sonra traş bitti, paramı baydım Akarbaşındaki evime geldim.
Çetin Poyraz ALPER ~çpa~