Kusura bakmayın yazamıyorum, bahanem sadece unutmak. İstanbuldayım, staj yapıyorum sadece on iş güncük ama ilk kez bu kadar İstanbul'da kalıyorum. Her sabah 6.15 te kalkıp önce banyoya gidiyorum elimi ve yüzümü yıkayor, üstümü giyinip 6.30 daki Mecidiyeköy otobüsüne yetişiyorum. Hava karanlık ve sıcak, durakta otobüs bekleyenleri görüyorum ilk günü bana "günaydın" dediler. Çok sıcak karşıladılar, sonra bende her sabah "günaydın" demeye başladım. Şöföre "günaydın" herkese "günaydın". Otobüse bindim hava daha karanlık, herkes birbiri ile muhabbet "nasılsın? neler yapıyosun?" çok sevdim. İnsanlık ölmemiş, "insanlık yaşıyor" dedim. Camdan dışarı bakıyordum, bir an sesler kesildi. Baktim ki herkes uyuyor. Mecidiyeköy otobüsünde sadece ben ve şöför uyanık. Bildiğin herkes uyuyor. Neyse trafiğe takılmadan geldik Mecidiyeköy'e herkes uyandı. İndik. Ben bu sefer karşıya geçmek için Kadıköy otobüsüne doğru gittim. Orada bu sefer talebeler çoktu. Ellerinde kağıtlar ezber babam ezber. Bindik yine uyudu herkes, uyanık kalan ben, söför ve ezberci talebeler:) . Tam sekizde mesayime yetiştim. Her sabah bunu yaptım. bir buçuk saat yolculuk. Son günü kendilerine benzettiler. Ben de uyudum. İşte uyuyan İstanbul...
Çetin Poyraz ALPER ~çpa~