
Paris'ten kalkan trenimiz önce Münih, sonra Viyana, Sofya ve son olarak İstanbul Sirkeci İstasyon'na hareket eder. Seyahati işkenceden zevkli ve lüks bir macereya dönüştüren bu trende dünyaca ünlü Ritz otelinin de katkısı büyüktür. Akşamları yemek salonunda özel şefler tarafından hazırlanan yemeklere pahalı şaraplar eşlik ediyor. Akşamüstü içkinizi yudumlarken Avrupa'nın el değmemiş manzaralarını da izleme fırsatı buluyorsunuz. Üzerine tarih ve romantizm kokusu sinmiş bu trenin adı lüks ve rahatlıkla özdeşleşmiştir.

Agatha Christie romanlarına (Murder on the Orient Express) ve onlarca filme konu olan bu tren dünyada keyifli ve lüks seyahat etmenin sembolü haline gelmiştir. Kim bilir, belki bir gün tekrar yollarımız kesişir...
Bende diyorum ki; bu ekspesi tekrar canlandırabiliriz. Bu sefer Paris İstanbul değil sadece, Londra(Manş Tüneli-Paris-Münih-Viyana-Bükreş-Sofya-İstanbul(Marmaray)-Ankara ne dersiniz güzel olmaz mı?
Kaynak;Milliyet blog
Teşekkür Ederim...
Çetin Poyraz ALPER ~çpa~